Русские видео

Сейчас в тренде

Иностранные видео


Скачать с ютуб Kemal Sayar | Sonsuza dek Sophie в хорошем качестве

Kemal Sayar | Sonsuza dek Sophie 5 лет назад


Если кнопки скачивания не загрузились НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу страницы.
Спасибо за использование сервиса savevideohd.ru



Kemal Sayar | Sonsuza dek Sophie

Biz uzaktan sevmelerde birinciyiz. ‘‘İnsanın, derdiyle vurulmasın diye susması da bir çeşit yangındır. Sorma, yangın sönseydi suyla denizler her akşam böyle yanmazdı.’’ Rabbim! Gönlüme ferahlık ver.. (Tâhâ/25) — Gözleriniz madam. Gözlerinize bakıyorum da sanki bir yangın yeri. Yüzünüz talan edilmiş bir imparatorluktan kalmış gibi. Bir şair oturmuş o iki kaşın arasına, tüten dumana ve akan kana bakmaksızın, aldırmaksızın patlayan bombalara, şiir söylüyor gibi. Aslında aşktır en çetin meydan muharebesi. Siz koşuştururken lise bahçelerinde, dilinizde Goethe'den yarım yamalak ezberlenmiş iki dize ve deri ceketinize yaslanmış yürürken yağmurda, bir şairdim ben kalbini büyüten dumanlı odalarda. Benim kalbim dumanlı odalarda büyüdü madam, yalan yok! Yalan asla olmayacak çünkü aşk, üstümüze serpiştirip kaçan o yağmur, bir gün sizi de ıslatacak. Bir gün sizde, hüzünle, bakacaksınız kalbimin içine. Orada yenilmiş bir şarklıyı göreceksiniz. Biz şarklılar, yani Allah'a inananlar, oruç tutanlar ve asla konuşamayacakları kızlara aşklananlar hep yenildik, farklı mağlubiyetlerden kuruldu tarihimiz. "Diyorum ki… Vaktin varsa, bu akşam..." Bizim yüzümüz kızarır madam. Söyleyemeyiz. Biz uzaktan sevmelerde birinciyiz. Genç kızlara başımızı çevirip bir bakmayız, bir bakarsak usulca elimizden kayarak parçalanır kristal gençliğimiz. Biz kristal gençleriz madam! Kolayca tuz buz oluruz. “Eve gitsem daha iyi..." İyi de benim o darmadağın halimi bırakıp nereye... Her gece saatlerce alıştırma yapıp da bir tek sevda sözü fısıldayamamamın sıkıntısını… Aşksızlıktan solan bu cismi terk edip nereye gidiyorsunuz madam. Merdivenlerde peşinizden koşup da isminizi haykıramamayı… Size bakarken derin bir acıyla kıvrandığımı fark etmeden nereye ha? Sophie, Rosemary, Ayşegül. Onun için üç isim seçmişti. Yukarıdaki satırlara baktı ve "Ben bunun âlâsını lise yıllarında yazdıydım..." diyerek iç geçirdi. Fakat nâlet olası o duygu yakasına yapıştığına göre, bir kez daha aynı sözcükleri kullanarak bir öykü yazmalıydı. Onun için üç isim seçmişti. Kendisi için üç ölüm. Bir gün yağmur yağsa, sırılsıklam o yağmurda ıslanacak ve elinde sımsıkı tuttuğu bir karanfille, gözyaşları saçlarından sızan yağmura karışarak, onun kapısı önünde duracaktı. Onun kapısı önünde duracak ve asla zili çalmayacaktı. O kapının önünde saatlerce ağlayacaktı. O sırada fonda In your green eyes çalacaktı. "Sophie! Sophie!" Heyhat Sophie gidiyordu, mağrur bir prenses gibi şairin kalbinden sürgün edilmişti. Sanki hilafet ilga ediliyordu. Saltanat sefalete mahkûm edilmişti. Tarih yeniden yazılıyordu. Sen benim sürgünümsün Sophie. Benim ülkem dağlık ve karanlıktır. Dağların arasından bana bir yol vardır. O yolu yürümek zordur. Sanki bir nüfus sayımı günü. Sokaklar boşaltılmış. Pardösülü bir adam sırtını asırlık ağaca vermiş, geniş bir alanın kenarında mızıka üflüyor. Zaman zaman gözlerini uzak bir noktaya sabitleştirerek kendisine bir soru soruyor. Doğru cevabı bulmak için uzun uzun düşünüyor ve gözleri ışıldayarak cevabını mırıldanıyor. Bir gün o da gözlerindeki bu ışıltıyı fark eder ve elini kalbine değdirdiğinde içinde deverân eden o yoksulun aşkını tanımlar, o şarklıyı keşfederse, yazacağı ilk şiire adını verecek: Sonsuza dek, Sophie. — Yazar: Kemal Sayar Okuyan: Furkan Özdemir Müzik: Fuad İbrahimli Fotoğraf: Kerri Shaver — İnternet paketi yeterli olmayanlar için şiirin indirme bağlantısı: https://drive.google.com/open?id=1Idr... #sonsuzadeksophie

Comments