Скачать с ютуб Baba Sevgisizliği, Yetişkinlikte Suç İşleme Davranışına Dönüşüyor! в хорошем качестве

Baba Sevgisizliği, Yetişkinlikte Suç İşleme Davranışına Dönüşüyor!

#emelozugur #mutluhanizmir #psikiyatri #antidepresan #sosyoloji 2:00 📌Yaşadığımız son olaylar ülke olarak “cinnet mi geçiriyoruz” sorusunu sorduruyor ! 4:30 📌Bazı antidepresanlar, uyuşturucu maddeden çok daha fazla suça meyilli etki yapabiliyorlar! 7:00 📌Antidepresan kullanımı 10 milyon kutudan 70 milyon kutuya çıktı! Büyük tehlike! 13:10 📌Çocuklarımız da hangi emareler varsa anne baba şüphelenip takibe almalı! 18:30 📌Tüm bebekler hayata babaya öfkeyle başlarlar! Baba bunu düzeltemezse tehlike başlar! 23:30 Son dönem suç işleyenlerin çoğunun psikiyatrik bir sorunu yok! Sorun sosyolojik! 27:00 📌Çerez gibi kullanılan hiperaktivite ilaçları, dürtüselliği yani suç işlemeyi tetikleme riski taşıyor! Bugün de yine toplum olarak bilincinde olmamz gerekli konular ve bu konuların uzmanı Psikiyatris Dr. Mutluhan İzmir ile sizlerle birlikteyiz.Son dönemlerde toplumda iyice artan ve suç oranları, insanımızı ciddi derecede endişeye sevk etmektedir. aşadığımız son olaylar ülke olarak “cinnet mi geçiriyoruz” sorusunu sorduruyor ! Toplumsal sorunlar, bireysel rahatsızlıklar ve özellikle ruh sağlığına yönelik tedavi yöntemlerinin yanlış kullanımı bu durumun temel sebepleri arasında gösteriliyor. Ancak uzmanlara göre, bu sorunların kökeninde sadece psikiyatrik hastalıklar değil, sosyolojik dinamikler de büyük rol oynuyor. Günümüzde birçok insan, psikolojik desteğe ihtiyaç duydukları için bilinçsizce antidepresan tüketiyor. Ancak, bu ilaçların kullanımında son dönemde ciddi bir artış yaşandığı dikkat çekiyor. Antidepresan kullanımı ülkemizde, 10 milyon kutudan 70 milyon kutuya kadar yükselmiş durumda. Büyük tehlike! Bu artış, aslında toplumun psikolojik sağlığı açısından alarm verici bir durum. Psikiyatrist Dr. Mutluhan İzmir bunları söylüyor ve de ekliyor ; Antidepresanlar, bazı durumlarda hayat kurtarıcı olabilirken, yanlış ya da gereksiz kullanıldığında tehlikeli yan etkiler yaratabilir. Özellikle bazı antidepresanların, uyuşturucu maddelerden bile daha fazla suç eğilimi yaratma riski taşıdığı biliniyor. Bu yüzden, bu ilaçların yalnızca doktor kontrolünde, doğru dozda ve gerekli olan vakalarda kullanılması büyük önem taşıyor. Bu ilaçların yan etkilerinin farkında olmanın önemi kadar da ebeveynlerin , çocukların ve gençlerin ruhsal durumlarını dikkatlice gözlemlemeleri onların başlıca sorumluluklarındandır. Çocuklarımız da hangi emareler varsa anne baba şüphelenip takibe almalı! Eğer bir çocukta ya da gençte ani öfke patlamaları, içe kapanıklık, anormal davranışlar veya sosyal ilişkilerde ciddi sorunlar gözlemleniyorsa, bu durumun altında yatan sebepler araştırılmalı. Çocukların psikolojik durumu, genellikle aile içi dinamiklerle yakından ilişkilidir. Özellikle baba figürü, çocuğun duygusal gelişiminde kritik bir role sahiptir. Tüm bebekler hayata babaya öfkeyle başlarlar! Eğer Baba bunu düzeltemezse tehlike başlar! Bunun yanı sıra, hiperaktivite ve dikkat eksikliği bozukluğu (DEHB) gibi tanılarla verilen ilaçlar da çocukların ve gençlerin ruhsal ve davranışsal durumlarını etkileyebilir. Çerez gibi kullanılan hiperaktivite ilaçları, dürtüselliği yani suç işlemeyi tetikleme riski taşıyor! Ancak bu ilaçların, özellikle dürtüselliği artırdığı ve bu nedenle suç işlemeye yatkınlığı tetiklediği uyarıları da yapılmaktadır. İlaçların bu kadar yaygın ve sorgulanmadan kullanılması, çocukların gelecekteki psikolojik ve sosyal durumları üzerinde ciddi etkiler bırakabilir. Ebeveynler, bu tür ilaçlar hakkında bilinçlenmeli ve doktorlar tarafından verilen tavsiyelere sadık kalmalıdır. Peki tüm suçlulat psikolojik rahatsızlıkları olan insanlar mı? Hayır, Son dönem suç işleyenlerin çoğunun psikiyatrik bir sorunu yok! Sorun sosyolojik! Toplumda artan eşitsizlikler, ekonomik zorluklar, işsizlik ve sosyal bağların zayıflaması, bireyleri suç işlemeye yönlendiren en önemli faktörler arasında yer alıyor. Özellikle gençler, içinde bulundukları sosyal çevreye uyum sağlamak ya da maddi zorluklarını aşmak adına suça yönelmektedir. Bu nedenle, suçun yalnızca bireysel değil, toplumsal bir sorun olduğu gerçeğiyle hareket etmek ve toplumsal dinamikleri iyileştirmek için çalışmak gerekmektedir. Bu verdiği önemli bilgiler ışığında konuğumuz Dr. Mutluhan İzmir beye teşekkür ediyoruz. Toplum olarak ruh sağlığına daha fazla önem vermemiz, bireyleri hem psikolojik hem de sosyolojik açıdan desteklememiz gerektüği konularını üzerine basarak hatırlatmıştır. İlaç kullanımı konusunda bilinçlenmek, çocukların ruhsal gelişimine dikkat etmek ve toplumsal sorunlarla mücadele etmek, suç oranlarını azaltmanın ve toplumsal huzuru sağlamanın en etkili yollarıdır. Unutulmamalıdır ki, ruhsal sağlığı güçlü bireyler, güçlü bir toplumun temelini oluşturur. Röportajımızın tamamını izleyerek bu konular hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz. Ayrıca kanalımıza abone olarak bunun gibi ve daha farklı konu ve konuklarımızın verdiği bilgilerden de faydalanabilirsiniz. Siz bu konular hakkında neler düşünüyorsunuz? Yorumlarda paylaşabilirsiniz. İyi seyirler ...