Русские видео

Сейчас в тренде

Иностранные видео


Скачать с ютуб Esma'ül Hüsna | Mehmet Erarabacı نَسْأَلُكَ يَا مَنْ هُوَ اللهُ الَّذِى в хорошем качестве

Esma'ül Hüsna | Mehmet Erarabacı نَسْأَلُكَ يَا مَنْ هُوَ اللهُ الَّذِى 6 месяцев назад


Если кнопки скачивания не загрузились НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу страницы.
Спасибо за использование сервиса savevideohd.ru



Esma'ül Hüsna | Mehmet Erarabacı نَسْأَلُكَ يَا مَنْ هُوَ اللهُ الَّذِى

Okunuşu ve Manası: نَسْأَلُكَ يَا مَنْ هُوَ اللهُ الَّذِى لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ الرَّحْمنُ الرَّحِيمُ المَلِكُ القُدُّوسُ السَّلَامُ المُؤْمِنُ المُهَيْمِنُ العَزِيزُ الجَبَّارُ المُتَكَبِّرُ الخَالِقُ البَارِئُ المُصَوِّرُ الغَفَّارُ القَهَّارُ الوَهَّابُ الرَّزَّاقُ الفَتَّاحُ العَلِيمُ القَابِضُ البَاسِطُ الخَافِضُ الرَّافِعُ المُعِزُّ المُذِلُّ السَّمِيعُ البَصِيرُ الحَكَمُ العَدْلُ اللَّطِيفُ الخَبِيرُ الحَلِيمُ العَظِيمُ الغَفُورُ الشَّكُورُ العَلِيُّ الكَبِيرُ الحَفِيظُ المُقِيتُ الحَسِيبُ الجَلِيلُ الكَرِيمُ الرَّقِيبُ المُجِيبُ الوَاسِعُ الحَكِيمُ الوَدُودُ المَجِيدُ البَاعِثُ الشَّهِيدُ الحَقُّ الوَكِيلُ القَوِيُّ المَتِينُ الوَلِيُّ الحَمِيدُ المُحْصِي المُبْدِئُ المُعِيدُ المُحْيِي المُمِيتُ الحَيُّ القَيُّومُ الوَاجِدُ المَاجِدُ الوَاحِدُ الصَّمَدُ القَادِرُ المُقْتَدِرُ المُقَدِّمُ المُؤَخِّرُ الأَوَّلُ الآخِرُ الظَّاهِرُ البَاطِنُ الوَالِي المُتَعَالِي البَرُّ التَّوَّابُ المُنْتَقِمُ العَفُوُّ الرَّؤُوفُ مَالِكُ المُلْكِ ذُو الجَلَالِ وَالإِكْرَامِ، المُقْسِطُ الجَامِعُ الغَنِيُّ المُغْنِي المَانِعُ لضَّارُّ النَّافِعُ النُّورُ الهَادِي البَدِيعُ البَاقِي الوَارِثُ الرَّشِيدُ الصَّبُورُ. Rahmân: Merhametiyle lütuf ve ihsanda bulunan Rahîm: Rahmetiyle hey şeyi kuşatan Melik: Bütün varlıkların sahibi Kuddûs: Eksiklik ve kusurlardan münezzeh olan Selâm: Esenlik ve selamet veren Mü’min: Bütün mahlûkâta güven veren Müheymin: Kâinatın bütün işlerini gözetip yöneten Azîz: Her şeye üstün gelen izzet sahibi Cebbâr: Dilediğini yaptırma gücüne sahip olan Mütekebbir: Büyüklüğünü izhar eden, ulu, yüce Hâlik: Her şeyin yaratıcısı Bâri’: Yoktan yaratan, örneği olmadan îcat eden Musavvir: Varlığa şekil ve sûret veren Gaffâr: Bağışlayan Kahhâr: Yenilmeyen, dilediğini yerine getiren Vehhâb: Karşılıksız çokça nimet veren Rezzâk: Bol rızık veren Fettâh: Hayır kapılarını açan Alîm: İlmi her şeyi kuşatan Kâbız: Eceli gelenlerin ruhlarını teslim alan Bâsıt: Her türlü rızık imkânını genişleten Hâfıd: Kâfirleri ve zalimleri alçaltan Râfi`: Müminleri izzetli ve şerefli kılan Muizz: Yücelten, güçlü ve aziz kılan Müzill: Boyun eğdiren, değersiz kılan Semî: Her şeyi işiten Basîr: Her şeyi gören Hakem: Nihâî hükmü veren Adl: Adaletli, her şeyi yerli yerinde yapan Latîf: Lütufta bulunan Habîr: Gizli ve açık her şeyden haberdar olan Halîm: Acele ve kızgınlıkla muamele etmeyen Azîm: Yüce olan, azametli olan Gafûr: Çok affedici ve bağışlayıcı olan Şekûr: Yapılan iyi amellerin karşılığını bolca veren Aliyy: Kendisinden üstün bir varlık bulunmayan Kebîr: Büyük ve ulu olan Hafîz: Koruyan ve kainatı dengede tutan Mukît: Mahlukatın gıdasını yaratıp veren Hasîb: Hesaba çeken Celîl: Azamet sahibi Kerîm: Nimet ve ihsanı bol olan Rakîb: Gözeten, koruyan Mücîb: Dua ve dilekleri kabul eden Vâsi`: İlmi, rahmeti ve kudreti her şeyi kuşatan Hakîm: Emri ve yasağı yerli yerinde olan Vedûd: Müminleri seven ve onlar tarafından da sevilen Mecîd: Her türlü eksiklikten münezzeh olan Bâis: Ölüleri dirilten, peygamberler gönderen Şehîd: Kendisine hiçbir şey gizli kalmayan Hakk: Bizzat ve sürekli olarak var olan, varlığı kendinden olan Muhsî: Gizli ve âşikâr her şeyin ölçü ve sayısını bütün ayrıntılarıyla bilen Mübdi’: Her şeyi yoktan var eden Muîd: Varlıkları ölümlerinden sonra tekrar yaratan Muhyî: Hayat veren, yaşatan ve dirilten Mümît: Öldüren, canları kabzeden Hayy: Ezelî ve ebedî olarak diri ve ölümsüz olan Kayyûm: Varlığı kendinden olan, her şeyin varlığı kendisine bağlı olan Vâcid: Her şeyi bilen, hiçbir şeye muhtaç olmayan Mâcid: Şânı yüce ve sonsuz kerem sahibi olan Vâhid: Bir, tek, yegâne varlık; ortağı olmayan Samed: Herkesin kendisine muhtaç olduğu, kimseye muhtaç olmayan Kâdir: Her şeye gücü yeten Muktedir: Güç ve kuvvetinde hiçbir sınır olmayan Mukaddim: İstediğini öne alan Muahhir: Dilediğini geriye bırakan Evvel: Varlığının başlangıcı olmayan Âhir: Varlığının sonu olmayan Zâhir: Varlığı açık olan Bâtın: Zâtı itibarıyla gizli olan Vâlî: Kainatı yöneten, gerekli olan her şeyi üstlenen Müteâlî: Aşkın ve yüce olan Berr: Çokça iyilik eden Tevvâb: Kullarını tövbelerini kabul eden Müntakım: Suçluları yaptıklarına karşılık cezalandıran Afüvv: Çokça affeden Raûf: Merhameti ve şefkati çok olan Mâlikü’l-mülk: Mülkün gerçek sahibi Zü’l-celâli ve’l-ikrâm: Sonsuz yücelik ve ikram sahibi olan Muksit: Hakkaniyetle hükmeden Câmi‘: Bir araya getirme kudretine sahip olan Ganî: Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan Muğnî: İhtiyaçtan kurtaran zengin kılan Mâni`: Engel koyan, mani olan Dârr: Elem ve zarar verici şeyleri yaratan Nâfi`: Hayrı ve faydayı yaratan ve veren Nûr: Nurlandıran, her şeyi aydınlatan Hâdî: Hidâyete erdiren Bedî`: Örneksiz ve benzersiz olarak yoktan yaratan Bâkî: Varlığı sürekli olan, ebedî, sonsuz olan Vâris: Varlığının sonu bulunmayan Reşîd: Yol gösteren, her işi isabetli olan Sabûr: Hemen cezalandırmayıp mühlet tanıyan Vekîl: Güvenilip dayanılan Kavî: Gücü ve kuvveti her şeye yeten Metîn: Acizliği, zafiyeti ve güçsüzlüğü olmayan Velî: Müminlere dost ve yardımcı olan Hamîd: Övgülerin en yücesine layık olan

Comments