У нас вы можете посмотреть бесплатно Hz Ali'nin Hayatı или скачать в максимальном доступном качестве, которое было загружено на ютуб. Для скачивания выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса savevideohd.ru
Kainatın Sultanı –sav- bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurur: “Ben ilmin/hikmetin şehriyim. Ali de kapısıdır. İlim isteyen kimse bu kapıdan gelsin.” İlim şehrinin kapısı hazreti Ali, hicretten yaklaşık 22 yıl önce Mekke’de doğmuştur. Babası, Efendimiz’in amcası Ebu Talib, annesi Fatıma bint Esed’dir. Mekke’de yaşanan kıtlık yıllarında Hz. Muhammed amcası Ebu Talib’in yükünü hafifletmek maksadıyla, beş yaşındaki en küçük oğlu Ali’yi himayesine almıştır. Böylece Ali b. Ebi Talib, çocukluktan itibaren Peygamberimizin en yakınlarından biri olmuş, O’nun terbiyesinde yetişmiştir. Bi’setin üzerinde çok geçmemişken, Efendimiz ve hazreti Hatice’yi namaz kılarken gören Ali, ne yaptıklarını sormuş, Peygamberimiz ona Allahın Rasulü olduğunu anlatarak Müslüman olmaya davet etmiştir. Bu sözleri ilk defa duyan Ali küçük yaşta olmanın verdiği bir hayret ve tereddütle “Babama danışayım” demiştir. Bu sözlerinin ardından düşüncelere dalmış, ve muhteşem bir muhakeme yeteneğine sahip olduğunu henüz bir çocukken ortaya koymuştur. Peygamber Efendimiz’e dönerek “Allah beni yaratırken babama mı danıştı ki, ben onun dinine girmek için babama danışayım" demiş ve on yaşında İslam’la şereflenerek, ilk Müslümanlardan olmuştur. Hz. Ali, Medine hicretine dek efendimizden ayrılmamıştır. Mekke’de okuma yazma bilen nadir insanlardan biridir ve vahiy katipliği yapmaktadır. Rasulullah, hz. Ebu Bekir ile hicret yoluna koyulduğunda, efendimize bir süikast hazırlığı içerisinde olan müşrikleri yanıltmak için O’nun yatağına yatmış, canını ortaya koymuştur. Peygamberimize bırakılan emanetleri sahiplerine iade ettikten sonra Efendimizin kızı hz. Fatıma, kendi annesi ve yanındaki Müslümanlarla derhal yola koyularak Rasulullah’a Kuba’da yetişmiştir. Efendimiz, ensar ve muhacire kardeş olmalarını emrettikten sonra kendisine ensardan bir eş kalmayan hazreti ali’yi kendisine kardeş olarak seçmiştir. Peygamber Efendimiz hicretin ikinci yılında hz. Ali’yi kızı hz. Fatıma ile evlendirmiştir. Bu evlilikten Hasan, Hüseyin, Zeyneb ve Ümmü Gülsüm dünyaya gelmiştir. Hz. Ali bütün savaşlara katılmış, şecaati ve kahramanlığı ile öne çıkmıştır. Vahiy katipliği görevine devam etmiş ve hudeybiye anlaşması ona yazdırılmıştır. O, savaş meydanlarındaki yiğitliğinin yanı sıra ilim, ahlak ve irfanda da öne çıkmıştır. Nakledilen bir olay, hz. Alinin imanı ve takvası hakkında bizlere fikir verir. Bir mücadele esnasında hz. Ali savaştığı kafiri yere serer. Son darbeyi vurarak düşmanını öldürmek üzere iken yerde yatan kafir onun mübarek yüzüne tükürür. Bunun üzerine hazreti ali onu öldürmekten vazgeçer. Düşmanını öldürmeme gerekçesi bütün Müslümanlara büyük bir ibret mahiyetindedir. Hz. Ali, daha önce Allah için öfkelenmişken yüzüne tükürülmesinin ardından araya nefsinin girdiğini, bu yüzden kılıcı indirmekten vazgeçtiğini açıklar. Ve bu sözlerini duyan o kafir de Müslüman olur. bu hadise, onun adalet ve doğru yol üzere olma hususundaki hassasiyetini gözler önüne sermektedir. Hane-i Nübüvvette büyüyen Hz. Ali, ashab arasında ilmi seviyesi en yüksek olanlardandır. Rasulullah hayatta iken Kuranı Kerimin tamamını ezberlemiştir. Hz. Ali; “Bana Allah’ın kitabından sorunuz. Allah’a yemin ederim ki ben Allah’ın kitabından inen her ayetin gece mi, gündüz mü, dağda mı, ovada mı indiğini biliyorum.” Sözleriyle Kuran’a olan vukufiyetine dikkat çeker. Küçük yaştan beri Efendimize çok yakın bulunduğu için O’nun sünnet-i seniyyesini en iyi bilenlerden biridir. “Eğer gayb perdesi açılsa yakînim ziyadeleşmeyecek” diyen hz. Ali ilim ve imandaki derinliğini dile getirir. Hz. Peygamber vefat ettiğinde cenazenin yıkanması ve benzeri hizmetleri, vasiyeti üzerine Hz. Ali, Resûlullah’ın amcası hazreti Abbas ve oğulları yapmışlardır. İlerleyen zaman içerisinde islam tarihin en üzücü vakıalarına şahit olan hz. Ali, toplum fitne alevi içerisindeyken, adalet, sağduyu, ilim, irfan ve takva ölçüleri içerisinde hareket etmek için üstün gayret sarf etmiştir. Hz. Osman’ın şehadeti sonrası ümmetin dördüncü halifesi, hulefa-i raşidinin sonuncusudur. Hicretin 40. senesinde, ramazan ayında bir haricinin saldırısına uğrayarak şehit edilmiştir. 63 yaşında şehit edilen hz. Ali’nin Cenaze namazı hz. hasan tarafından kıldırılmış ve Kûfe’ye defnedilmiştir. Bediüzzaman Said Nursi'inin Hayatı : https://goo.gl/Y96u5r Şeyh Şamil'in Hayatı : https://goo.gl/Q9d37X Malcom X in Hayatı : https://goo.gl/ECDjss İmam Şafii'nin Hayatı : https://goo.gl/Kn5mn4 Mevlana Celaleddin Rumi nin Hayatı:https://goo.gl/d8714y Aliya İzzet Begoviç'in Hayatı : https://goo.gl/e4ndpP Yunus Emrenin Hayatı : https://goo.gl/SsXAxo Mustafa Akad'ın Hayatı : https://goo.gl/UD76GS Hz Meryemin Hayatı :https://goo.gl/9KatN6 Ömer Muhtarın Hayatı : https://goo.gl/1rvKn8 Elmalılı Hamdi Yazır : https://goo.gl/oKRifr Hz Ömer'in Hayatı : https://goo.gl/h8suhe İmam Rabbani'nin Hayatı : https://goo.gl/PvxXU1 İmam Gazali'nin Hayatı : https://goo.gl/eqcF5b Hz. Hatice'nin Hayatı: • Видео