Русские видео

Сейчас в тренде

Иностранные видео




Если кнопки скачивания не загрузились НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу страницы.
Спасибо за использование сервиса savevideohd.ru



Duhan sûresi (1-59 ayetler) Tefsir - Muharrem Çakır

1 - Hâ, mîm. 2 - 3 - O apaçık Kitab'a andolsun ki biz onu gerçekten mübarek bir gecede indirdik. Çünkü biz onunla insanları uyarmaktayız. 4 - 5 - 6 - O gecede her hikmetli iş tarafımızdan bir emirle ayrılır. Gerçekten biz Rabbin tarafından bir rahmet olarak peygamberler göndeririz. Şüphesiz ki O, herşeyi işitir ve bilir. 7 - Siz eğer kesin olarak inanıyorsanız, iyi bilin ki Allah göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbidir. 8 - Ondan başka hiçbir ilâh yoktur. O hem yaşatır, hem öldürür. O sizin de Rabbiniz, sizden önceki babalarınızın da Rabbidir. 9 - Fakat kâfirler bir şüphe içinde oynayıp eğleniyorlar. 10 - 11 - Ey Muhammed! Şimdi sen göğün, insanları bürüyecek açık bir duman getireceği günü gözetle. Bu acı bir azabdır. 12 - O gün insanlar: "Ey Rabbimiz! Bizden azabı kaldır. Artık biz inanıyoruz" derler. 13 - Onlar için bunu düşünüp öğüt almak nerede? Oysa kendilerine gerçeği açıklayan bir de peygamber gelmişti. 14 - Sonra onlar, o peygamberden yüz çevirdiler ve: "Bu öğretilmiş bir delidir." dediler. 15 - Biz o azabı sizden birazcık kaldırırız. Ama siz mutlaka eski halinize dönersiniz. 16 - Biz o büyük şiddetle çarptığımız gün mutlaka intikamımızı alırız. 17 - Andolsun ki, biz onlardan önce Firavun kavmini de denemiştik. Onlara çok kıymetli bir peygamber gelmişti. 18 - O peygamber onlara şöyle demişti: "Esaretiniz altındaki Allah'ın kullarını bana teslim edin. Çünkü ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim. 19 - Allah'a karşı üstünlük taslamayın. Şüphesiz ki ben size apaçık bir delil getiriyorum. 20 - Gerçekten ben, beni taşlamanızdan dolayı benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a sığındım. 21 - Eğer siz bana iman etmezseniz hemen yanımdan uzaklaşın." 22 - Musa: "Şüphesiz ki bunlar suçlu bir kavimdir." diyerek yardım etmesi için Rabbine yalvardı. 23 - Allah buyurdu ki: "Kullarımı geceleyin yürüt. Çünkü siz takib edileceksiniz. 24 - Karşıya geçince denizi olduğu gibi açık bırak. Çünkü onlar suda boğulacak bir ordudur." 25 - Onlar neler bırakmışlardı, ne bahçeler, ne pınarlar! 26 - Ne ekinler, ne güzel kaynaklar, 27 - Ve içinde eğlenip durdukları nice nimetler ve refah! 28 - İşte böylece biz onları başka bir kavme miras bıraktık. 29 - Gök ve yer onların üzerine ağlamadı. Onlara mühlet de verilmedi. 30 - Andolsun ki biz İsrailoğullarını o aşağılayıcı azabdan kurtardık. 31 - Firavun'dan da kurtardık çünkü o üstünlük taslayıp haddi aşan bir zorbaydı. 32 - Andolsun ki biz onları bilerek o zamanki alemlere üstün kıldık. 33 - Biz onlara içinde apaçık bir imtihan bulunan mucizeler verdik. 34 - Gerçekten şu kâfirler diyorlar ki: 35 - "Bizim ilk ölümümüzden başka bir şey yoktur. Biz tekrar diriltilecek değiliz. 36 - Eğer siz doğru söyleyen kimselerseniz babalarınızı bize getirin." 37 - Onlar mı daha hayırlıdır, yoksa Tükba kavmi ile onlardan öncekiler mi? Biz onların hepsini de helak ettik. Çünkü onlar suçluydular. 38 - Biz gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri bir oyun ve eğlence olsun diye yaratmadık. 39 - Biz onları hak ve hikmetle yarattık. Fakat onların çoğu bunu bilmezler. 40 - Şüphesiz ki hakkı batıldan ayırd etme günü onların hepsinin bir araya toplanacağı gündür. 41 - O gün dostun dosta hiçbir faydası olmaz. Onlara yardım da edilmez. 42 - Ancak Allah'ın merhamet ettiği kimseler böyle değildir. Şüphesiz ki Allah çok güçlüdür, çok merhamet edicidir. 43 - Gerçekten zakkum ağacı, 44 - Günahkârların yemeğidir. 45 - O pota gibi karınlarda kaynar. 46 - O, kızgın bir sıvının kaynaması gibidir. 47 - Allah meleklere şöyle emreder. "Şunu tutun da Cehennem'in ortasına sürükleyin." 48 - "Sonra onun başının üstüne kaynar su azabından dökün." 49 - Ona şöyle denir! "Tat bakalım azabı! hani sen kendine göre çok güçlü ve çok üstündün. 50 - İşte sizin inkâr edip durduğunuz şey budur." 51 - Şüphesiz ki kötülükten sakınanlar güvenli bir makamdadırlar. 52 - Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar. 53 - Onlar ince ipekten ve parlak atlastan elbiseler giyerek karşılıklı olarak otururlar. 54 - İşte böyle, biz onları ayrıca iri siyah gözlü hurilerle evlendiririz. 55 - Onlar orada güven içinde her çeşit meyveyi isteyebilirler. 56 - Onlar orada ilk ölümden başka bir ölüm tatmazlar. Allah onları cehennem azabından korumuştur. 57 - (Bunların hepsi) Rabbinden bir lütuf olarak (verilmiştir.) İşte büyük kurtuluş budur. 58 - Biz Kur'ân'ı senin dilinle indirip kolaylaştırdık. Umulur ki onlar öğüt alırlar. 59 - Artık sen onların başlarına gelecekleri bekle: Çünkü onlar da bekleyip durmaktadırlar.

Comments