У нас вы можете посмотреть бесплатно şeb-i hicran или скачать в максимальном доступном качестве, которое было загружено на ютуб. Для скачивания выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса savevideohd.ru
Dünya insanların ve çeşitli canlıların içinde yaşadığı, büyüyüp geliştiği ve en sonunda yok olup gittiği beybuhe bir yerdir. Bu yok oluş fiziksel veya ruhsal. İtibari ile yok oluş değil midir ? Koskoca bir ömür yok olmuş giderken,arkamızda kayda değer ne bırakıyoruz ? Kimi sevinçlerimiz,kimi üzüntülerimiz,kimi başarılarımız üç beş günün sonunda bizim arkamızdan yok olup gelmiyor mu ? Şöyle bir bakıverince dünyaya hiçbir şeyin sahibi değilim. Bu can, bu beden, bu ruh bana ait değil. Sanki hepsine başkası hükmediyor. Bense bana biçilen rolü oynuyorum şuursuzca. Zaman geçiyor; saatler, dakikalar bir bir geçiyor. Bir ben geçemiyorum kendimden,bir ben geçemiyorum dünyadan. Bazen kendime şunu soruyorum: " Şu fani dünyayı gözünde fazla büyütmüyor musun ?" Çünkü dünya büyük bir o kadar da meşakkatli. İnsan karınca misali küçük bir o kadar da savunmasız. zaten insan doğduğunda dünya meşakkatinin içinde buluvermez mi kendini ? Bir kuş tüyünün savruluşu gibi savrulup gitmez mi oradan oraya. Ama bir yerde umut var biliyorum,hissediyorum. En karanlık gecenin bile ardından gün doğarken, en çıkmazının içindeyken bile bir umut yok mudur insanın içinde? Sorun varsa, umutta vardır şüphesiz. Ekmek gibi, su gibi, en aslı ihtiyaçlarımız gibi olmazsa olmazımız. Umudumuzun bittiği yerde bizden geriye ne kalır ki ? Kuş kanatsız uçabilir mi ? Toprak susuz ? Peki ya insan.. İnsan umutsuz yaşayabilir mi ? Umutsuz bir yaşam, yaşam mıdır ki ?