Русские видео

Сейчас в тренде

Иностранные видео


Скачать с ютуб 2.BÖLÜM Kadın Erkeği Değiştireceğim Diye Ömrünü Bitirirken ERKEK ÇOKTAN KAÇMIŞTIR! в хорошем качестве

2.BÖLÜM Kadın Erkeği Değiştireceğim Diye Ömrünü Bitirirken ERKEK ÇOKTAN KAÇMIŞTIR! 2 недели назад


Если кнопки скачивания не загрузились НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу страницы.
Спасибо за использование сервиса savevideohd.ru



2.BÖLÜM Kadın Erkeği Değiştireceğim Diye Ömrünü Bitirirken ERKEK ÇOKTAN KAÇMIŞTIR!

#emelozugur #oytunerbaş #adilyıldırım #toplumbilim #cinseleğitim #ilişkiler 1:10 📌 Türkiye’de kadınları depresyona sürükleyen şey cinsellik ! 6:50 📌 Fantezi dendiğinde herkese itiraz ediyor ! Ne oldu bizi leylekler mi getirdi ! 16:50 📌 Adil ve ben toplumun Sıç…larıyız! 23:00 📌 Türk toplumunda başarılı olup öne çıkanlar rağmen başarılı olanlardır! Köstek çok çünkü! 28:30 📌 Erkekler ilk tanıdıkları kadına, yani annelerine göre eş belirlerler! 34:00 📌 En korktuğum insanlar hayali kahramana aşık olabilenler! Çok tehlikeli! 39:00 📌 Bir çocuk farklı ama geri zekalıysa bitti, farklı ama zeki ise uçtu! 41:00 📌 Kadınların duygusal davranmalarından nefret ediyorum! 43:00 📌 Erkek görür vazgeçer kadın görür ben değiştirebilirim der devam Edip acı çeker! 47:00 📌 Bunu yaparlarsa boşanma oranları yarı yarıya azalır! Bugün birbirinden değerli iki konuğum var. Prof. Dr. Oytun Erbaş ve Adil Yıldırım. Röportajımızın ikinci bölümü çok daha ilgi çekici olduğunu söyleyebilirim. Türk toplumunda kadınların ve erkeklerin rollerini, davranışlarını ve beklentilerini şekillendiren sosyal normlar, özellikle toplumsal cinsiyet rolleri ve cinsellik konusunda büyük bir baskı yaratmaktadır. Bu baskı, bireylerin hem kişisel hem de duygusal yaşamlarını derinden etkileyebilir. Kadınların bu sosyal yapılar içindeki deneyimleri, özellikle depresyon ve duygusal zorluklarla başa çıkmalarını zorlaştırabilir. Kadınlar, toplumun dayattığı ideal cinsellik ve ilişki beklentileriyle karşı karşıya kaldıklarında, kendilerini sıkışmış ve çaresiz hissedebilirler. Bu durum, kadınların cinsellik konusunda açıkça konuşmaktan veya kendi cinsel arzularını ifade etmekten çekinmelerine neden olabilir. Toplumda cinselliğin tabulaştırılması, kadınları bu konuda sessiz kalmaya zorlayarak, onların duygusal yüklerini daha da ağırlaştırabilir. Bu baskı, kadınların özgüvenini zedeleyebilir ve depresyon gibi psikolojik sorunlara yol açabilir. Ayrıca, Türk toplumunda kadınların başarı elde etmeleri ve öne çıkmaları, birçok zorlukla karşılaşmalarına rağmen mümkündür. Ancak bu zorluklar, genellikle toplumsal köstekler ve engeller nedeniyle daha da büyür. Kadınlar, başarılı olabilmek için toplumun geleneksel beklentilerini aşmak ve bu beklentilere rağmen kendi yollarını çizmek zorunda kalırlar. Toplumda öne çıkan ve başarılı olan kadınlar, genellikle büyük bir dirençle karşı karşıya kalır, ancak bu direnç onları daha da güçlü kılabilir. Ancak, bu süreçte yaşadıkları duygusal ve psikolojik baskı, kadınların ruh sağlığını olumsuz etkileyebilir. Erkekler açısından baktığımızda ise, onların eş seçiminde, özellikle annelerine benzeyen kadınları tercih ettikleri gözlemlenebilir. Bu durum, erkeklerin çocukluk dönemlerinde geliştirdikleri anne figürüne olan bağlılıklarıyla ilişkilidir. Bir erkek, annesiyle olan ilişkisini, gelecekteki eş seçiminde bir model olarak kullanabilir. Bu, erkeklerin duygusal ilişkilerde belirli kalıpları takip etmelerine ve bu kalıpların dışına çıkmaktan kaçınmalarına neden olabilir. Diğer yandan, hayali kahramanlara duyulan aşırı hayranlık, özellikle duygusal olarak savunmasız bireyler için tehlikeli olabilir. Bu hayranlık, gerçekçi olmayan beklentiler ve hayal kırıklıkları doğurabilir. İnsanların gerçek dünyada karşılaştıkları zorluklarla başa çıkmak yerine, hayali kahramanların idealize edilmiş dünyasında yaşamayı tercih etmeleri, duygusal dengesizliklere ve ilişki sorunlarına yol açabilir. Toplumda farklı olmak, genellikle bir bireyin zekasıyla ilişkilendirilir. Zeki bir birey, farklı olduğu için toplum tarafından genellikle kabul görür ve desteklenir. Ancak, bu farklılık zekadan ziyade başka bir özelliğe dayanıyorsa, birey toplumdan dışlanabilir. Bu durum, özellikle çocuklar için büyük bir duygusal yük oluşturabilir. Farklılıkları nedeniyle dışlanan çocuklar, kendilerini yalnız ve anlaşılmamış hissedebilirler. Bu, onların duygusal ve sosyal gelişimlerini olumsuz etkileyebilir. Kadınların duygusal davranışları, bazen toplum tarafından zayıflık olarak algılanabilir. Ancak, bu duygusal davranışlar, kadınların empati yeteneklerini ve duygusal zekalarını güçlendirir. Kadınlar, duygusal olarak zorlandıklarında bile, sorunları çözmek ve başkalarına yardımcı olmak için içsel bir motivasyona sahiptir. Ancak, bu duygusal yük, zamanla kadınların ruh sağlığını olumsuz etkileyebilir ve onları depresyona sürükleyebilir. Boşanma oranlarının düşmesi için, çiftlerin birbirleriyle daha açık ve dürüst iletişim kurmaları gerektiği söylenebilir. Sağlıklı bir ilişki, karşılıklı anlayış, saygı ve empati üzerine kuruludur. Çiftler, birbirlerinin ihtiyaçlarını ve duygularını anlamaya çalışarak, ilişkilerinde daha sağlam bir temel oluşturabilirler. Bu da boşanma oranlarının azalmasına ve daha sağlıklı, mutlu ilişkilerin kurulmasına katkı sağlayabilir. Prof. Dr. Oytun Erbaş ve Mentör - Yazar Adil Yıldırım ile kaçırılmayacak bir röportajımız var. Şimdi arkanıza yaslanan ve çok verimli bir 55 dakika geçireceksiniz. Şimdiden iyi seyirler.

Comments