Русские видео

Сейчас в тренде

Иностранные видео


Скачать с ютуб Yunus Suresi Giriş, Düşünmek, insanı insan yapan vasıfların başında gelir в хорошем качестве

Yunus Suresi Giriş, Düşünmek, insanı insan yapan vasıfların başında gelir 8 дней назад


Если кнопки скачивания не загрузились НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу страницы.
Спасибо за использование сервиса savevideohd.ru



Yunus Suresi Giriş, Düşünmek, insanı insan yapan vasıfların başında gelir

Yunus Suresi Giriş Düşünmek, insanı insan yapan vasıfların başında gelir Düşünmek, insanı insan yapan, diğer yaratıklardan ayıran, ona insan olduğunu fark ettiren, onu yüceltip Rabb’i ile muhatap kılan en önemli vasıfların başında gelir. İnsana Rabb’i tarafından yaratılışta verilen en güzel sıfatları harekete geçiren güç, hiç kuşkusuzdur ki akıldır ve akıl, düşünme mekanizmasının kalbi, motoru, hareket panosudur. İnsan, aklıyla düşünür, onunla kendisinde bulunan en güzel vasıfları fark edip onların işlerliğini sağlarsa, insan olma onurunu elde eder, yaratılış fıtratının gereklerini yapar ve yücelerek Rabb’ine ulaşır, O’nun yanında da yücelir. Yüce Allah (cc), düşünüp akleden insanı muhatap almakta, ona seslenmekte, onu sorumlu tutmakta, bu nedenle hemen her konuda insanın düşünmesini istemektedir. “O halde yaratan kimse, yaratmayan kimse gibi midir; düşünmüyor musunuz!” (Nahl, 17) “İnsan düşünmüyor mu, şüphesiz Biz, önceden hiçbir şey değilken kendisini yaratmıştık!” (Meryem, 67) “Şimdi Kur’an’ı düşünmüyorlar mı, şayet Allah’tan başkası tarafından olsaydı, elbette onda çok ihtilaf bulurlardı.” (Nisa, 82) “Ne oldu size, nasıl hüküm veriyorsunuz! Artık düşünmez misiniz!” (Saffat, 154-155) Bu ilahi uyarılar, insana verilen değeri, onu muhatap alışın göstergesi, ona, layık olduğu ahseni takvime yücelmesi için ihtardır. İnsan, bu uyarılara kulak vermediği zaman esfele Safiline düşecek ve hayvanlardan daha aşağı bir durumda olacaktı. İnsan, düşünmedikten sonra ne kendisinde bulunan vasıfların farkına varır ve onları gerektiği gibi kullanır, ne de insan olma onuruna ulaşır; böylece yaratılışta kendisine bahşedilen en güzel vasıfları ve insan olma onurunu yitirecektir. Düşünmek, insana özgü bir vasıf, üstün bir erdemliliktir! Yaratılanlar içerisinde düşünme, irade, sorgulama ve düşündükleri doğrultusunda hareket etme insana özgüdür, hayvanlarda bu özellik yoktur. Hayvanlar, yalnızca yaratıldıkları fıtrat üzerinde hareket ederler. Düşünmek, yaşamın farkında olmak, kim ve ne olduğunun bilincine varmaktır, insanı, Kâinatta var olan harikulade varlıkların hakikatlerini sorgulamaya, hayatı araştırmaya sevk eder, böylece insan, en yüce yaratıcının yücelik ve büyüklüğünü idrak eder. Bu konuda yüce Allah (cc), Hz. İbrahim (as)’ı örnek vererek kullarının da Hz. İbrahim gibi hayatı ve Kâinatı düşünmelerini öğütler. “Böylece İbrahim’e, kesin iman edenlerden olması için göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk. Artık gece onun üzerini kapladığı zaman bir yıldız gördü; dedi ki: ‘Rabb’im budur,’ fakat battığı zaman: ‘Batanları sevmem’ dedi. Derken Ay'ı, doğduğu zaman görünce dedi ki: ‘Rabb’im budur,’ fakat battığı zaman dedi ki: ‘Andolsun şayet Rabb’im, bana Hidayet vermeseydi, gerçekten dalalete sapan toplumdan olurdum.’ İşte ne zaman ki güneşi doğar görünce dedi ki: ‘Rabb’im budur, bu en büyüğü!’ Fakat battığı zaman dedi ki: ‘Ey kavmim, şüphesiz ben, ortak koştuğunuz şeylerden uzağım. Şüphesiz ben, Hanif olarak gökleri ve yeri yoktan yaratana yüzümü çevirdim ve ben müşriklerden değilim” (En’am, 75-79) Yüce Allah (cc), insanın, yalnızca Kâinattaki varlıklar üzerinde değil, bunların dönüşüm ve oluşumları, hareket ve ilişkileri, yaratılışı, ölümü, öldükten sonra dirilmenin nasıl olacağı konusunda da düşünmesini istemekte, bu konuda da örnekler vermektedir. “Yahut o kimse gibi ki, bir kasabadan geçiyordu ve o, ıssızdı, onun çatıları harap olmuştu; dedi ki: ‘Allah, onu ölümünden sonra nasıl diriltecek?’ Bunun üzerine Allah, yüz yıl onu ölü bıraktıktan sonra yeniden diriltti. (Allah) dedi ki: ‘Ne kadar kaldın?’ (O) dedi ki: ‘Bir gün ya da bir günün bir kısmı kaldım.’ (Allah) dedi ki: ‘Bilakis, yüz yıl kaldın; şimdi bak yiyecek ve içeceğine o bozulmamış ve bak eşeğine; seni böyle yapmamız, insanlar için bir ibrettir. Bak kemiklere, nasıl onu bir araya getiriyor, sonra ona et kaplatıyoruz!’ İşte ne zamanki ona açıkça belli oldu, dedi ki: ‘Biliyorum, şüphesiz Allah her şeye Kâdir’dir.” (Bakara, 259) Yüce Allah (cc), insanları, düşünmeye sevk etmek için onlara, Kâinat’tan örnekler vermiş, bunların nasıl oluştukları, ilişki ve hareketleri üzerinde düşünmelerini istemiştir. Göklerin ve yerin melekûtunu, Güneş’in, Ay’ın ve yıldızların varlıklarını, nasıl hareket ettiklerini inceleyen Hz. İbrahim (as), araştırma ve sorgulamalarına devam etmiş, âlemlerin Rabb’ine, mutmain olmadığı konuları sormuş, yüce Allah (cc) da ona, merak ettiği konuların cevabını vermiş, onun mutmain olmasını sağlamıştır. “Bir zaman İbrahim: ‘Rabb’im, ölüleri nasıl dirilttiğini bana göster!’ demişti. (Rabb’i) dedi ki: ‘İnanmadın mı?’ Dedi ki: ‘Bilakis (inandım) velakin kalbimin mutmain olması için.’ (Rabb’i) dedi ki: ‘O halde kuşlardan dördünü tut, sonra onları kendince tasvir et, sonra her dağın üzerine onlardan bir kısmını koy, sonra onları çağır; koşarak sana gelecekler, bil ki şüphesiz Allah Aziz’dir, Hâkim’dir.” (Bakara, 260) Düşünmeyen kimseler, hayvanlardan daha aşağılıktırlar

Comments