Русские видео

Сейчас в тренде

Иностранные видео


Скачать с ютуб Atatürk'ü Koruma Kanununu Kim-Neden ve Nasıl Çıkardı? Adnan Menderes / İsmet İnönü ! в хорошем качестве

Atatürk'ü Koruma Kanununu Kim-Neden ve Nasıl Çıkardı? Adnan Menderes / İsmet İnönü ! 4 года назад


Если кнопки скачивания не загрузились НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу страницы.
Спасибо за использование сервиса savevideohd.ru



Atatürk'ü Koruma Kanununu Kim-Neden ve Nasıl Çıkardı? Adnan Menderes / İsmet İnönü !

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün manevi şahsiyetine vefatından sonra yoğun saldırılar olmuştur. İsmet İnönü Celal Bayar ve Adnan Menderes bu dönemin önde gelen kişileridir. CHP ve Demokrat Parti arasında Atatürk tartışmaları yaşanmıştır. Türkçe ezan yerine Arapça ezanın geri getirilmesinden sonra saldırıların arttığını görüyoruz. Diğer eğitim ve tarih videolarımız: Adnan Menderes Neden İdam Edildi:    • Adnan Menderes Neden İdam Edildi??  -...   Atatürk Mason Muydu ? :    • Atatürk Mason ise Neden Mason Localar...   Celal Şengör - Atatürk'ün Ezber Bozan Savaş Planı :    • Celal Şengör - Atatürk'ün Ezber Bozan...   1945 yılında Adnan Meneres, Celal Bayar ve Fuat Köprülü gibi kişilerin CHP içinde muhalefet başlatması, ve bu kişilerin yeni parti kurma fikri Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından desteklenmesi ülkede yeni gelişmelere sebep oldu. 1946 yılının Ocak ayında Demokrat Parti’nin kurulmasıyla Türkiye Cumhuriyeti çok partili hayata geçmiş oldu. Yeni kurulan parti sadece halktan değil, basından, aydınlardan ve ülkede yaşayan azınlıklardan da büyük destek gördü. CHP yönetimi, kurulmasına izin verdiği bu parti ile amansız bir rekabete girmek zorunda kaldı. Bu zamana kadar laiklik siyasetinden ödün vermezken, yer yer dini kullanmak zorunda kaldı. İmam hatip okulları açıldı, okullarda din eğitimi dersleri müfredata eklendi. Kapanan türbelerin bazıları devlet erkanının yer aldığı törenlerle açıldı. Hatta Demokrat Parti’ye karşı imamlar ve vaizler siyasete alet edinerek kullanıldı. Mesela Düzce Müftüsü Mehmet Bey, namazdan sonra cemaate hitaben şu ifadelerde bulunmuştu: “Bazı abdestsiz ve namazsız Demokrat Parti mensupları her tarafa, halk içine girerek memlekette bir tefrika ve fesad tohumu ekmeğe çalışıyorlar. Sakın bunların iğfalatına kapılmayınız. Halk Partisinden ayrılmayınız. CHP’nin laiklik siyasetini yumuşatarak dini kullanması Demokrat Parti tarafından eleştiriliyordu. Fakat 1950 yılında iktidara geldiklerinde CHP’nin uyguladığı bu siyaseti devam ettirdiler. İlk iş olarak ezan üzerinden dil yasağı kaldırılarak ezan Türkçe değil Arapça okundu. Türbelerin devlet töreni ile açılışı devam etti. Halktan oy almak için dini kullanmanın elbette bir sonucu olacaktı fakat bunu ne CHP ne de Demokrat Parti hesaba katmamıştı. İrtica yanlısı kişiler önce CHP ardından Demokrat Partinin bu uygulamalarından cesaret alarak seslerini yükseltmeye başladılar. Tekrardan Arap harflerinin kullanılmasını, çarşaf ve fesin giyilmesini hükümetten açıkça talep edilmeye başlandı. Ayrıca çocuk doğurmayan kadınlardan vergi alınması, kadınların çalıştırılmaması, kız çocuklarının ilk okuldan daha fazla okumaması gibi taleplerini kendi dergi ve gazetelerinde yayınlamakta sakınca görmüyorlardı. Atatürk’ü hedef alan yayınlar da artmaya başlamıştı. Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes başlangıçta ufak bir kesimden gelen bu irtica taleplerine yeterli tepkiyi göstermedi. Fakat ülkede eylemlerini bir anda çoğaltan Ticani tarikatı, kısa zamanda dikkat çekmeyi başardı. Ülkenin birçok yerinde Atatürk büst ve heykellerine saldırarak kaos ortamı yarattılar. Demokrat Parti yönetimi Ticani tarikatının bu eylemlerini bir türlü önleyemiyordu. Halkın yanı sıra basın bu eylemlere şiddetli tepki gösteriyor, CHP ise iktidarı suçluyordu. DP yönetimi, Atatürk’ün manevi hatırasını korumak için, çareyi Atatürk’ü Koruma Kanunu’nu çıkartmakta gördü fakat bu o kadar kolay olmayacaktı. Birçok DP Milletvekili, kanun teklifi Adalet komisyonuna geldiğinde itiraz etti. Başbakan Adnan Menderes, partililerini ikna etmek için şu cümleleri kullandı: “Millete mal olmuş böyle bir insanın fani kız kardeşinin şikayetine bırakılamayacağını savunarak, Bugün için bir Fatih meselesi, bir Yavuz meselesi yoktur ama bir Atatürk meselesi vardır.” Başbakan’ın ikna çabaları olumlu sonuç vermiş, kanun tasarısı komisyondan zorla da olsa geçmiştir. Adnan Menderes, Hükümet, Atatürk inkılapları üzerinde hassasiyetle hareket etmiş ve tedbirlerini almıştır. Kemalizm, bu memlekette iç ve dış tahriklere hedef olmaktadır” açıklamasını yaptı. Fakat kanun tasarısı Meclis’e geldiği zaman, partililerini ikna etmenin ne kadar zor olduğunu gördü. DP Milletvekilleri cümlelerine Atatürk’ü överek başlıyor, sözlerinin sonunda ise; böyle bir kanuna gerek olmadığını, her insanın eleştirilebildiği gibi Mustafa Kemal’in de eleştirilebileceği şeklinde bitiriyorlardı. Ayrıca şahsa özel kanun çıkarmanın anayasaya aykırı olduğunu belirtiyorlardı. Partisine hakim olmaya çalışan Menderes şu cümleleri kullandı: “Atatürk’ü burada hepimiz sevdiğimizden, saydığımızdan bahsettik. Büyük eserler yaptı dedik. Bunda hepimiz beraberiz. Buna rağmen aramızdan ayrılmış, hakkın rahmetine kavuşmuş bir insanın, bir Türk büyüğünün maruz kaldığı hakaretleri önlemek ve bunun memlekette yarattığı kargaşayı, vicdanlarda yaptığı huzursuzluğu önlemek için tedbir almak mevzubahis olunca hayır diyoruz. Kanuna gerek yok, neden?”

Comments