Русские видео

Сейчас в тренде

Иностранные видео


Скачать с ютуб Ali İmran Suresi 190 - 196 Ayetleri Tefsiri - Necati Koçkesen в хорошем качестве

Ali İmran Suresi 190 - 196 Ayetleri Tefsiri - Necati Koçkesen 6 месяцев назад


Если кнопки скачивания не загрузились НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу страницы.
Спасибо за использование сервиса savevideohd.ru



Ali İmran Suresi 190 - 196 Ayetleri Tefsiri - Necati Koçkesen

Âl-i İmrân Sûresi 190. Muhakkak ki göklerin ve yerin yaratılışında, gece ve gündüzün ‘birbiri ardınca gelip gitmesinde’ (ve uzayıp kısalmasında) akl-ı selîm sahipleri için (Allah’ın birliğine ve kudretine ait ibret verici) deliller vardır. [krş. 10/6] (Akl-ı selîm, günahlarla veya tevhidi bozan şeylerle kirlenmemiş, vahiyle birleşen, buna göre düşünebilen, nefsin esiri olmayan akıl anlamındadır.) Âl-i İmrân Sûresi 191. (İşte) o (akl-ı selîm sahibi) kimseler ayaktayken, otururken, yan taraflarına yaslanarak yatarken Allah’ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında düşünürler (ve derler ki:) “Ey Rabbimiz! Bunu boş yere yaratmadın. Seni tenzih ederiz, bizi ateş azabından koru.” [krş. 4/103] Âl-i İmrân Sûresi 192. “Ey Rabbimiz! Elbette sen kimi ateşe sokarsan, şüphesiz onu ‘aşağılık ve perişan edersin. (Küfre, şirke ve âsîliğe saparak azabı hak etmiş) zalimlerin hiçbir yardımcıları yoktur.” Âl-i İmrân Sûresi 193. “Ey Rabbimiz! Gerçekten biz; Rabbinize inanın diye çağıran bir davetçiyi işittik, hemen iman ettik. Ey Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve canımızı iyilerle beraber al.”[45] Âl-i İmrân Sûresi 194. “Ey Rabbimiz! Bize peygamberlerin vasıtasıyla vaadettiğin (sevab)ı ver, bizi kıyamet gününde rezil etme! Elbette sen, sözünden asla dönmezsin.”[46] (derler). Âl-i İmrân Sûresi 195. Bunun üzerine Rableri onların dualarına (şöyle) icâbet buyurdu: “Ben elbette, sizden erkek ve kadın (ayırmaksızın hayra) çalışan hiçbir kimsenin amelini boşa çıkarmayacağım. Sizler, hep birbirinizden (hâsıl olma)sınız. İşte (dini için) hicret edenlerin, yurtlarından çıkarılanların, benim yolumda eziyete uğrayanların, savaşanların ve öldürülenlerin, mutlaka günahlarını örteceğim ve elbette onları, alt tarafından ırmaklar akan cennetlere koyacağım.” Bu mükâfat Allah tarafındandır. Allah ise sevabın/ödülün en güzeli katında olandır. [krş. 2/186] Âl-i İmrân Sûresi 196. Küfre sapan/inkâr edenlerin (görünüşte refah içinde) diyar diyar dönüp dolaşmaları sakın seni aldatmasın!

Comments