Русские видео

Сейчас в тренде

Иностранные видео




Если кнопки скачивания не загрузились НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу страницы.
Спасибо за использование сервиса savevideohd.ru



Lidya Sardes : Paranın Doğduğu Kent | Antik Şehirler #54 with Eng Sub

Yazı: Sardes: Tarih, Mimarlık ve Şehircilik - Fikret K. Yegül Antik Sardes Tmolos Dağları’nın (Bozdağlar) kuzey etekleri ile Hermos (Gediz Çayı) ovasının güney uzantısı arasında, Paktolos Çayı’nın (Sart Çayı) vadisinin doğusunda kurulmuştur. Eski Doğu-Batı Pers ‘Kral Yolu’ Sardes’i akropolünün kuzey yamaçlarına yaslanmış “yukarı kent” ve ovaya yayılan “aşağı kent” olarak ikiye ayırıyordu. Arkaik/Lidya devrine tarihlenen taş ve kerpiç kent surları 108 hektarlık bir alanı içine alıyordu. Lidya devri kalıntıları, surlar, tümülüsler, mezarlar, teras duvarları, Paktolos Vadisindeki altın arıtma tesisleri MÖ 7. ve 6. yüzyıla tarihlenebilir. Kent’de Pers hâkimiyeti MÖ 547’den Büyük İskender’in MÖ 334’de kenti fethetmesine kadar sürmüştür. Kentte İskender sonrası başlayan Helen/Ionia kültürü, özellike MÖ 281’de I. Seleukos’un Sardes’i ve bölgeyi alması ve Sardes’i, imparatorluğunun batı ucunda bir başkent yapmasıyla devam etmiştir. Kentin en görkemli mimari ve dini anıtı Artemis Tapınağının da MÖ 280-260 arası Kral I. Antiochos ve kraliçe Stratonike tarafından yapıldığı düşünülüyor. Hellenistik devirde sadece cella’sı bitirilen tapınak, ancak Hadrianus’un Sardes’i MS 124’de ziyareti sonucu kazanılan İmparatorluk kültünü içerisine alarak devasa bir Ionik pseudodipteros halinde getirilmiş, fakat bitirilememiştir. Hellenistik devirde büyük bir tiyatro; Roma devrinde de onunla bir grup yapan stadyum ve sütunlu bir teras ortasında yükselen bir İmparatorluk kültü tapınağı ve ovada mermer caddenin üstünde devasa bir hamam-gymnasion yapılmıştır. Sardes Antik Kenti’nin Konumu ve Kısa Tarihi Sardes’in Lidya Krallığı döneminde genellikle kerpiç ve moloz taş yapılı bir görünüm verdiği biliniyorsa da uygarlığı, zenginliği ve insanlarının bilgeliği ile de öne çıkıyordu. Bununla birlikte gösterişe ve lükse olan düşkünlüğü ile tanınmış, sofistike bir kent olarak biliniyordu. MÖ 7. yüzyıl sonlarında yazan şair Alkman, Sardeslileri şöyle betimliyordu: “Sen öyle aptal, kaba ve kendini bilmez biri değil, Sardes gibi yüksek bir yerin adamısın!”. Herodotos’a göre, Sardes ve Sardeslilerin ataları Herakles’ten gelen ve tarihi Geç Tunç Çağına dayanan Heraklidler hanedanıdır. Bu hanedanın son kralı Kandaules garip bir arzu ile kraliçesinin güzelliğini muhafız alayının komutanı Gyges’e gizlice seyrettirince, bu işin farkına varan kraliçe, Gyges’e eğer yaşamak isterse kocasını öldürüp kendisi ile evlenmesini ve krallık tahtına oturmasını emreder. Böylece Sardes’te MÖ 680’de Gyges’le Mermnad hanedanı dönemi başlamış olur. Bu hanedan özellikle son kralı Kroisos zamanında zenginliği ve kuvvetiyle ünlenmiştir. Paktolos sularından altın arıtan kral, birçok İon ve Grek toplumuna, Ephesos Artemis Tapınağına ve hatta Delphoi’daki Apollon Kutsal Alanına cömert bağışları ile tanınır. Kuvvetine fazla güvenen Kroisos akılsızca Pers krallığına savaş açmasına ve hem kendisinin hem de ülkesinin Pers kralı Kyros tarafından MÖ 546’da yenilgiye uğramasına, bu şekilde Perslerin Anadolu topraklarını hâkimiyetleri altına almasına neden olmuştur. Bağımsızlığını kaybeden Sardes, Perslerin batıdaki bir ileri karakolu, bir satraplık merkezi haline dönüşmüştür. Pers döneminde (MÖ 547-334) yönetim askerî bir merkez olan akropoliste toplanarak, Sardes bir “kale kenti”, Pers imparatorluğunun batıdaki topraklarını gözlemleyen bir garnizon olmuştur. Kent dışı dini merkezler ve kentin eski tanrılarını onurlandıran kutsal alanlar önemini yitirmemiştir. Nikomedialı (İzmit) Arrianos Büyük İskender’in seferlerini konu eden Anabasis eserinde Makedonyalı generalin MÖ 334’te Sardes’i güç kullanmadan ele geçirerek, iki yüzyıllık Pers boyunduruğundan kurtardığını yazar. Arrianos’a göre, İskender teslim olan İranlı kale komutanını ve kent anahtarını teslim etmeye gelen Lidya yaşlılarını akropoliste kabul ettikten sonra, aşağılara, ayaklarının altında gibi görünen Artemis kutsal alanına, sonra uzaklarda Hermos ovasında uzanan Lidya topraklarına bakarak, artık Sardeslilerin özgür olduklarını ve atalarından kalma Lidya geleneklerini yeniden, istedikleri gibi, canlandırabileceklerini söyler. Büyük İskenderin ölümünden hemen sonraki dönemde Sardes için belki en önemli jeopolitik olay, MÖ 320-308 yılları arasında kentin, ülkesinden kaçan Makedonyalı prenses, Epiros kraliçesi Olympias’ın kızı, Büyük İskender’in kız kardeşi II. Kleopatra’ya oniki yıl evsahipliği yapmasıdır. Aslında Sardes’te bir nevi sürgün hayatı yaşayan Kleopatra MÖ 308’de, Mısır hâkimi Ptolemaios’la olası evliliğini engellemek için Antigonos Monophthalmos tarafından öldürtülmüştü. “Tek gözlü” Antigonos yaptığı kalleşliği ört-bas etmek için prensese görkemli bir cenaze töreni düzenlemişti. Ancak bu anıt mezarın nerede olduğunu bilinmiyor. Devamı videomuzda... Music: bensound.com License code: CTUBQQMX52RDURYG

Comments