У нас вы можете посмотреть бесплатно Gül Baba Türbesi / Ankara Evliyaları или скачать в максимальном доступном качестве, которое было загружено на ютуб. Для скачивания выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса savevideohd.ru
#ankara 'da #hacıbayramıveli bayram Veli camisinden bentdersi dolmuş duraklarına inerken yada bent dersi doluş duraklarından Hacı Bayramı Veli camisine çıkarken yolun ortasında bir mezar görürüz. İşte buraya GÜL BABA #türbe derler. Gerçek hikayesi bilinmez, Belki bir fatiha okur geçeriz. Bu videomuzda GÜL BABA’nın bilinmeyen hikayesini aktaracağım. Gül Baba ile ilgili bilgilere, Gazeteci Alperen Aydın ın Kaynak olarak, Salih Şimşek, Burhanettin Kapusuzoğlu , Merhum Şeyhzade Camii müezzini Kadir Yüce ve Yozgat merkeze bağlı bugükü ismi Yeşilova olan köy halkından Necip Kocaaslan ve kendi dedesinden derlediği bilgiler ile Ankaralı, büyük ankara gazetesi sahibi, yazar Remzi Uydum un “Ankara Evliyaları” isimli kitabında rastlıyoruz. Bu kişilerden edindiğim bilgilerle gül babayı şöyle anlatabilirim. Asıl adı Halim Baba’dır. Yozgat’ın Güllüce köyündendir. Güllüce köyü daha sonra ismi değişerek Karga köyü olmuştur. Yakın tarihte köyün ismi yeniden değişerek Yeşilova olmuştur. GÜL BABA yada GÜL HALİM BABA Karga köyünde yaşar. ÜMMİ (okuma yazma bilmeyen) bir derviştir. GÜL BABA, Dedikhasanlı Mehmet Şakir Efendi Hazretlerini ziyarete gider. Orada bir iki ay kalır, irticalen şiir söyler. Hatta şiirleri dinleyen Şakir Efendinin göz pınarlarının süzüldüğünü ak sakallı kocalar unutmamaktadırlar. GÜL BABA, Şakir Efendinin muhabbet halkalarının birinde Mi'raciyye okur. Şakir Efendi "Ah evladım, aşk olsun sana, Bizim kitaplardan okuyarak öğrendiğimizi sana hangi kitaptan okuttular öyle" diyerek GÜL BABA’YI övgüsüne mazhar kılar. GÜL BABA hakkında bir menkıbe şöyle anlatılır; GÜL BABA bir sırdı. GÜL BABA 93 harbine katılmıştır. aldığı yara ile Gazi olarak döndüğü Ankara’da şimdiki meftun olduğu yerde şehadete erer. Ankaralı Gül Baba hakkında bütün Ankaralılarca bilinen tek hikâyeye Remzi Uydum “Ankara Evliyaları” isimli kitabında yer vermiştir: “Gül Baba’nın varlığı 24 yıl evveline kadar bilinmiyordu. 1961 yılında yol açma çalışmalarının sürdürüldüğü bir sırada, yol açma aracı greyder bıcaklarının belli bir noktada kalması, bütün zorlamalara rağmen bir santim dahi ilerlememesi karşısında hayrete düşen yetkililer durumu üst makamlara intikal ettirirler. Zamanın Ankara Valisi ve Belediye Başkanı Tuğgeneral İrfan Baştuğ bizzat yol çalışmalarının yapılamayan bölümüne gelir. Greyder operatörü ve diğer teknik elemanların kanaatlerince “burada bir ulu kişi var yoksa bu makina gücü durmaması lazımdır” sözlerine sinirlenen İrfan Baştuğ greyderi kullanan operatörün yanına çıkarak hareket emrini verir. Verir vermesine de yine o dev gibi alet bir santim dahi ilerleyemediği gibi o kalın bıcakları iki büklüm olur. Bu durum karşısında çalışmaya bir kaç gün ara verilir. Daha sonra o kısım ortada bırakılarak iki yakası yol olarak açılır. Greyder bıçağının dahi ilerleyemediği o kısım işçiler tarafından açıldığında insan kemikleri ile karşılaşılır ve Gül Baba lahyası da mezarın içinde bulunur . Gül Baba lahyasından esinlenerek düzenlemeyle birlikte etrafı cevrilir ve açık türbe haline getirilir. İşte o gün bugündür Gül Baba Hacı Bayram – ı Velî civarına işi düşenlerin, ziyaret için gelenlerin ziyaretgâhı haline gelir. Gül Baba’nın bulunduğu yeri yol olarak açma emrini veren İrfan Baştuğ’un İstanbul’dan Ankara’ya dönerken trafik kazasında ölmesi Gül Baba’ya karşı tutumundan kaynaklandığını ileri sürenler de olmuştur.