Русские видео

Сейчас в тренде

Иностранные видео


Скачать с ютуб Uhud Dağı İlahisi в хорошем качестве

Uhud Dağı İlahisi 11 лет назад


Если кнопки скачивания не загрузились НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу страницы.
Спасибо за использование сервиса savevideohd.ru



Uhud Dağı İlahisi

ŞEHİTLİK ALLAH'IN EN BEĞENDİĞİ MAKAMLARDAN BİRİSİDİR Onlar, kendileri oturup kardeşleri için: "Eğer bize itaat etselerdi, öldürülmezlerdi" diyenlerdir. De ki: "Eğer doğru sözlüler iseniz, ölümü kendinizden savın öyleyse." (Al-i İmran Suresi, 168) Allah'ın bu ayette de bildirdiği gibi Allah bir insan için kaderinde bir ölüm vakti belirliyorsa, ne olursa olsun o kişinin, o vakitte canı alınacaktır. Allah onun kaderini öyle yaratmıştır ve Allah'ın yarattığı kaderin önüne asla ve asla kimse geçemez. Bazı insanlar vardır ölen birisinin ardından "şöyle olsaydı ölmezdi, böyle olsaydı ölmezdi" diye ağlar dururlar. Allah "Eğer doğru sözlüler iseniz, ölümü kendinizden savın öyleyse." diyor. Bu güne kadar hiçbir kimse ölümü kendinden savamamıştır. Ölen herkes için Allah'ın dilediği anda, dilediği yerde dünya hayatı bitmiş ve sonsuz ahirete hayatı başlamıştır. Ancak Allah, Al-i İmran Suresi 169. ayetinde "Allah yolunda öldürülenleri sakın 'ölüler' saymayın. Hayır, onlar, Rableri Katında diridirler, rızıklanmaktadırlar." diye söylüyor. Burada Allah, Kendi yolunda hayatını yitirenlere yani canımız şehitlerimize ölü demeyi yasaklıyor. Onların Rableri katında diri olduklarını ve güzel nimetlerle rızıklandırıldıklarını söylüyor. Hatta Kuran, şehitlerin Allah katında sevinç içinde olduklarını bildiriyor. Allah'ın Kendi fazlından onlara verdikleriyle sevinç içindedirler. Onlara arkalarından henüz ulaşmayanlara müjdelemeyi isterler ki, onlara hiçbir korku yoktur, mahzun da olacak değillerdir. (Al-i İmran Suresi, 170) Canlarımız Rablerinin yanında hep sevinç içindeler. Sürekli neşeliler, ne herhangi bir şeye üzülüyorlar, ne ızdırap duyuyorlar, ne de sıkıntı hissediyorlar, sürekli sevinç içindeler. Hatta "Onlara arkalarından henüz ulaşmayanlara" yani diğer efelere, koç yiğitlere "müjdelemeyi isterler" bulundukları ortamı. Şehitler böyle bir ortamda Rableri yanında sevinç içindeyken arkalarında kalanlarında onlar için aynı sevinci yaşamaları gerekir. Allah şöyle bildiriyor; "De ki: "Siz bizim için iki güzellikten (şehidlik veya zaferden) birinin dışında başkasını mı bekliyorsunuz? ..." (Tevbe Suresi, 52) Allah şehitlik için iki güzellikten birisi diyor. Allah şehitliğin güzel olduğunu söylerken, Allah şehitlik makamını överken şehidin arkasından üzülmek, ağlamak olmaz. Zaten Müslüman başına gelen her zorluğa karşı Allah'a tevekkül etmekle yükümlüdür, kaldı ki şehitlik Allah'ın sevdiği bir makamdır. Onlar vatanları için gözlerini kırpmadan genç yaşlarında hiç arkalarına bakmadan şehit olmayı kabul etmişler ve karşığında da Allah katında nimetler içindeler. Bu nedenle canlarımızın şehit olmasına ağlamak değil, iki güzellikten birisine kavuşan yiğitlerimiz için sevinmek makbuldür.

Comments